NutriPharma

YÜKSELEN TREND: FONKSİYONEL GIDALAR

Son zamanlarda tüketicilerin günlük olarak tükettikleri yiyecekler ile sağlıkları arasındaki ilişkiye verilen önemin her geçen gün artmasıyla birlikte, fonksiyonel gıdalara gösterilen ilgi de artmaktadır. Geleneksel olarak tüketilen gıdaların yapıları incelendiğinde, bu gıdaların içerdiği faydalı maddeler zamanla keşfedilmiştir. Bu faydalı içeriklerin zenginleştirilmesiyle birlikte yeni besinler üretilmeye başlanmıştır. Hangi yiyeceğin ne fayda sağladığının bilinmesi, insanların sağlıkları üzerinde daha fazla kontrol sahibi olmasına imkan vermiştir. Dolayısıyla, yiyecek ve içecek seçiminde bu durumu daha fazla göz önünde bulundurmaktadırlar.

İlk olarak 1980’li yıllarda Japonya’da araştırılmaya başlanan ve terim olarak kullanılan ‘fonksiyonel gıdalar’, daha sonra Avrupa ve Amerika’da da zamanla yaygınlaşmıştır. 1991 yılında, içerdiği bileşenler nedeniyle veya alerjik etkiye sahip bileşenlerin gıdadan uzaklaştırılmasına bağlı olarak sağlık üzerine olumlu etki gösteren gıdaları adlandırmak için kullanılan FOSHU (Japanese Foods for Specified Health Use – Gıdanın Sağlıklı Yaşam İçin Kullanımı) kavramı ortaya çıkmıştır. FOSHU, özel bir yasal onay sistemi ile bu iddiayı taşımayan diyet destekleri ile mineral ve vitaminlerce zenginleştirilmiş gıdalardan ayrılmaktadır. Avrupa Birliği’nde fonksiyonel gıdaların serüveni ise, uluslararası bir sivil toplum örgütü olan Uluslararası Yaşam Bilimleri Enstitüsü’nün (ILSI), FUFOSA (Functional Foods Science in Europe – Avrupa’da Fonksiyonel Gıda Bilimi) adıyla anılan çalışması ile 1995’de başlamıştır.

Avrupa Bölgesi’nin ise oldukça heterojen bir pazara sahip olmasına rağmen genel olarak ABD ve Japonya ile kıyaslandığında daha az geliştiği görülüyor. Avrupa’da; Almanya, Fransa, İngiltere ve Hollanda, fonksiyonel gıdalara en fazla ilginin gösterildiği ülkeler. Fonksiyonel gıdaların sınırları çizilmiş evrensel ortak bir tanımının olmamasının yarattığı sıkıntı, sektörün büyüklüğünün tam olarak belirlenmesinde de karşımıza çıkıyor. Fakat sektör büyüklüğü için farklı farklı rakamlar telaffuz edilse de, fonksiyonel gıdaların geleceğin gıdaları olduğu ve istikrarlı büyüme oranları ile geleneksel gıdaları geride bıraktığı hemen herkesin ortak görüşü.

Türkiye’de fonksiyonel gıda pazarı henüz gelişim aşamasında. Bugün Türkiye’deki birçok büyük firma, fonksiyonel özellikli gıdalar üretmekte ve piyasaya sunmakta. Dünya pazarı ile karşılaştırıldığında çok geride olsa da, Türkiye’de de fonksiyonel gıda pazarı hızla gelişiyor.

Fonksiyonel Gıdalar; vücudun temel besin öğelerine olan ihtiyacı karşılamanın ötesinde insan fizyolojisi ve metabolik fonksiyonları üzerinde ilave faydalar sağlayan, böylelikle hastalıklardan korunmada ve daha sağlıklı bir yaşama ulaşmada etkinlik gösteren gıdalar veya gıda bileşenleridir. Fonksiyonel besinler hiçbir işlem görmemiş doğal bir besin maddesi olabileceği gibi fonksiyonel bir besin öğesi ile zenginleştirilmiş veya genetik mühendislik yöntemleri ile değişikliğe uğratılmış bir besin de olabilir ve günlük diyetle tüketilebilir.

Fonksiyonel gıdalar; ilaç, hap, kapsül, besin takviyesi vb gibi formlarda olmayıp normal çorbalar, yoğurtlar, içecekler gibi zenginleştirilmiş ve geliştirilmiş besinlerden oluşmaktadır. Normal günlük beslenmenin bir parçasını oluşturmaktadır. Gıdaların, özel amaçlara yönelik olarak; protein, vitamin, mineral, yağ asidi, antioksidanlar bv gibi yönlerden zenginleştirilmesi ve içeriğinin güçlendirilmesi fonksiyonel gıdaların temel yöntemidir.

 

Halk arasında ‘takviye edici gıdalar’ ve ‘fonksiyonel gıda’ kavramları sıkça karıştırılmaktadır. İkisi arasındaki temel fark, ‘fonksiyonel gıdaların’ klasik bilinen yiyeceklerden oluşması ve normal beslenmenin bir parçası olarak tüketilmesiyken; ‘takviye edici gıdaların’ ise klasik yiyecek formatından ziyade kapsül, toz, içecek vb formlarda tüketiciye sunulmasıdır.

Yeniliklerden Haberdar Olun